Pandemide sağlıklı yaşama yönelik artan bilinçle bağışıklık sistemini destekleyen, çok yönlü kullanım alanına sahip bitkisel ürünlere artan talebin Türkiye için yeni fırsatlar barındırdığına dikkat çeken Talya Türkiye ve Amerika Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı M. Halis Ertaş, “Tıbbi ve aromatik bitkiler, sağlıktan kozmetiğe ve turizme kadar çok sayıda alanda ekonomik bir katma değer yaratıyor.
Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) tarafından açıklanan güncel verilere göre, 200 milyar doları aşan tıbbi ve aromatik bitki ticaretinden 1 milyar doların altında bir pay alan Türkiye, bu oranı kısa vadede 1 milyar dolar, 2023’te ise 5 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyor.
Katma değerli ürünler ile pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine odaklanarak küresel tıbbi ve aromatik bitki pazarından aldığımız payı artırabiliriz” dedi.
LAVANTADA BİLİNÇSİZ ÜRETİM FURYASI OLUŞTU
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 13 üründe hazırladığı fizibilite rehberiyle yerli yatırımcının sektöre ilgisini artırarak Türkiye’nin pazar payını genişletmeyi planladığına değinen M. Halis Ertaş, “Son yıllarda lavantada oluşan bilinçsiz üretim furyası, Türkiye için stratejik öneme sahip bitkilerin ekimini azaltırken, farklı lavanta türlerinin karakteristik özelliklerinin yitirilmesine neden oldu. Üretimi ülkemizin topraklarına özgü kekik, nane, gül ve anason gibi bitkilerle çeşitlendirerek Türkiye’nin marka bilinirliğine kalıcı değerler kazandırırken ihracat gelirlerimizi daha da yukarılara çıkarabiliriz dedi.
Türkiye topraklarına özgü gül gibi bitki türlerinin uluslararası ölçekte tanıtımına yönelik gerekli adımlar atılamadığına dikkat çeken M. Halis Ertaş, “Isparta gülü gibi katma değerli bir ürünü dünyaya yeterince tanıtamadık. Bulgaristan bu boşluktan faydalanarak Türkiye’nin önüne geçti. Türkiye’nin Isparta gülünü, dünya Bulgar gülü olarak biliyor. Ürünlerin erken hasat edilmesi de verimliliği düşürüyor.
Talya Türkiye ve Amerika Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı M. Halis Ertaş
“MARKALI İHRACATLA HEDEFLERE ULAŞABİLİRİZ”
Türkiye’nin bitkisel ilaç, bitki kimyasalları, gıda ve katkı maddeleri, kozmetik ve parfümeri gibi alanların hammaddesini oluşturan çok sayıda tıbbi ve aromatik bitki türü açısından oldukça zengin bir florayaya sahip olduğunu belirten M. Halis Ertaş, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Kekik üretiminde dünya lideriyiz. Dünyanın defne ihtiyacının %90’ını karşılıyoruz. 2021’de bitkisel yağ çeşitleri ve gıda takviyeleriyle küresel ticarette aktif hale gelsek de ihracatta 1 milyar dolar seviyesini bile göremedik.
Çörekotu, kuşburnu, kekik ve uçucu yağlar ile çeşitli vitaminler ve ballı karışımlar ihracatta öne çıkarken, Amerika, Pakistan, Türkmenistan, Hong Kong, İsviçre ve Güney Kore gibi farklı coğrafyalardan yüksek talep aldık. Farklı ürünlerdeki potansiyelimizin tümünü harekete geçirip markalı ihracata ağırlık vererek ülkemizi 5 milyar dolarlık ihracat hedefinin ötesine taşıyabiliriz.”
İHRACAT HACMİNİ YÜZDE 70 GENİŞLETECEK
Üretimde Ar-Ge’nin gücüne inanan bir şirket olarak Antalya’daki fabrikada kurdukları Fitoterapi Ar-Ge Laboratuvarı’nda üniversite işbirliğiyle çalışmalar yürüttüklerini belirten M. Halis Ertaş, 2022 hedefleri hakkında şu bilgileri verdi:
“Geçtiğimiz yıl bütçemizin %15’ini oluşturan Ar-Ge faaliyetlerimizin payını bu sene %25’e çıkardık. Ar-Ge’de sporcu gıdaları ve probiyotiklerin ağırlıklı olduğu çalışmalar yürüteceğiz. Markalı ürünlerimizle yeni pazarlara ulaşarak ihracat hacmimizi %70 genişletmeyi planlıyoruz.
Henüz adım atmadığımız Avrupa ülkeleri, hedef pazarlarımız arasında yer alıyor. Amerika’daki operasyonumuzu büyütmek için ülkede 3 önemli fuara katılacağız. 2022’de yurt içi ve dışında toplam 15 fuar ve kongrede yer alarak ticari faaliyetlerimizi hızlandıracağız.
İhracat hacmimizi genişleterek sadece kendi markamızın değil ülkemizin de dünyadaki bilinirliğini artırmaya hizmet edeceğiz.”
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.