MEB’in mesleki eğitim seminerleri, ilk kez özel okulda görevli öğretmenlerin de kullanımına açıldı.
Bakan Özer, 1-9 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen yaz dönemi mesleki çalışma programının başlaması dolayısıyla video mesajla öğretmenlere hitap etti.
Yeni bir eğitim öğretim yılına başlamanın mutluluk ve heyecanı içinde olduğunu belirten Özer, okullarda yeni eğitim yılına, bu yıl da yüz yüze başlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Öğretmenlerin güçlü olmasında, mesleki bilgi ve becerilerin yanında toplum içindeki statü ve özlük haklarının da önemli olduğuna işaret eden Özer, bu nedenle Bakanlık olarak öğretmenleri güçlendirmek, niteliklerini geliştirmek, motivasyonlarını yükseltmek için gerek mesleki gelişim gerekse kariyer boyutunda belirli düzenlemeler yaptıklarını anlattı.
Bu kapsamda ilk olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu çıkardıklarını söyleyen Özer, 14 Şubat’ta yürürlüğe giren bu kanun ile öğretmenlerin Türk eğitim tarihinde ilk kez müstakil bir meslek kanununa kavuştuğunu anımsattı.
İLK OKUL TEMELLİ MESLEKİ GELİŞİM PROGRAMI
Bakan Özer, Bakanlığın 1,2 milyon öğretmeni ile devasa bir aile olduğunu ifade ederek, “Her bir öğretmenimizin ihtiyaçları, beklentileri, ilgi alanları doğal olarak birbirinden farklıdır. Merkezi ve belirli konulara yönelik bir eğitimle, bu ihtiyaç ve beklentilere cevap vermenin ve tüm öğretmenlerimizi bu bağlamda eğitime katmanın zorluğu ortadadır” diye konuştu.
Bu nedenle Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliği’ni yeniden ele aldıklarını ve yeni yaklaşımları hayata geçirdiklerini aktaran Özer, bu kapsamda Öğretmen Bilişim Ağını (ÖBA) kurarak öğretmen ve yönetici eğitimlerini ÖBA üzerinden yayınlamaya başladıklarını hatırlattı.
Özer, talepler dikkate alınarak ilk kez okul temelli mesleki gelişim programının geliştirildiğini, böylece öğretmenlerin ihtiyaç duyduğu eğitimi kendilerinin belirlediğini ve kendi okulunda, alanında uzman kişilerden bu eğitimi alma şansına kavuştuğunu aktardı.
Milli Eğitim Bakanı Özer, bir diğer yaklaşımlarının da mesleki gelişim toplulukları olduğunu belirterek, “Bu topluluklarda, öğretmenlerin meslektaşları ve eğitim görevlileri ile buluşması sağlanmakta ve birbirlerinden öğrenerek uygulamaya dönük becerilerinin geliştirildiği bir eğitim yaklaşımı sunulmaktadır.” dedi.
Yeni geliştirilen öğretmen-yönetici hareketlilik programının ise uygulama ve başarılarıyla örnek teşkil eden okulların ziyaret edilerek uygulamaların yerinde görülmesi ve diğer okullara yaygınlaştırılmasını sağlayacağını anlatan Özer, böylece iyi uygulamaların yaygınlaştırılması, okullar arasındaki başarı farkının azaltılması ve öğretmenler arasındaki iş birliğinin artırılmasının hedeflendiğini bildirdi.
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.