Dulkadiroğlu ilçesindeki Kayabaşı Mahallesi’nde yaşayan Var’ın tek katlı evinde, “asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle hasar oluştu.
Yatak odası ve tuvaletinin duvarı yıkılan, evin bazı bölümlerinde de çatlaklar oluşan Var, evinde beslediği 7 kedi için hasarlı evinden ayrılmak istemiyor. Bazı mahalle sakinlerinin çadıra davet ettiği Var, artçı sarsıntılar devam etmesine karşın kedilerini yalnız bırakmıyor.
Eşini 13 ay önce kaybeden, çocuğu da olmayan Fatma Var, AA muhabirine, deprem anında her yerin çok şiddetli sallandığını, yatak odasının duvarının yıkıldığını anlattı.
Yalnız yaşamanın çok zor olduğunu dile getiren Var, “Eşim 82 yaşındaydı, şeker hastasıydı. 13 ay önce öldü. Şu ortamda onun tırnağını arıyorum ama giden geri gelmiyor.” dedi.
“BUNLAR BANA CAN YOLDAŞLIĞI EDİYOR”
Hayvanları çok sevdiğini, 20 yıldır evinde kedi beslediğini ifade eden Var, “Depremden sonra gelip evden çıkarmak isteyenler oldu ama ben bunları (kedileri) bırakmak istemiyorum. Bunların yüzü suyu hürmetine Rabbim beni korudu. Bana 15 yıl önce araba çarpmıştı. Doktorlar ‘kötürüm kalır’ demişlerdi. Omuriliğim parçalanmıştı, ameliyat olamamıştım ama çok şükür kurtuldum, bugün ayaktayım elhamdülillah. İnşallah bu sıkıntılardan da kurtuluruz.” diye konuştu.
Depremden önce her gün sahipsiz hayvanları beslemek için sokak sokak dolaştığını kaydeden Var, deprem nedeniyle 16 gündür dükkanlar ve bazı yollar kapalı olduğu için sokağa çıkmadığını söyledi.
Evinde 7 kedi beslediğini belirten Var, “Bunlar bana can yoldaşlığı ediyor. Dün çocuğun birisi yemek getirmişti. Ben de evde bir şeyler yapmaya çalışıyorum. İnsan aç kalmıyor, yeter ki zorlukları aşalım. Rabbim aç koymuyor. Bugün ne yiyeceğim diye düşünürken sabahleyin bir mucize oluyor.” ifadelerini kullandı.
Fatma Var, sözlerini şöyle tamamladı:
“Benim hiç çocuğum olmadı. Birinin çocuğunu sevsem, ‘bunun çocuğu yok, niye seviyor, dokunuyor’ derler. Bunları dövsen de öpsen de sevsen de kimse karışmıyor. Tek akrabam ablam var. O da bir köyde yaşıyor. Yaşıyor mu, enkaz altında mı kaldı, bilmiyorum. Depremden sonra hiç görüşmedim. Ben de kalp yetmezliği var, eğer oraya gidersem ölmüşlerse o acıyı zor kaldırırım. Allah’tan başka sığınacak kapımız yok. Rabbim derdini verdiği gibi dermanını da versin, bir daha göstermesin. Kötülerin cezasını iyiler de çekiyor.”
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.