Ankara Şehir Hastanesi’nde yapılan kapalı ameliyatla Karagöz’ün hem bu yaşına kadar habersiz olduğu kalbindeki delik kapatıldı hem de baypas ile kalp damarlarındaki tıkanıklık açıldı.
Ankara Şehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Erdal Şimşek, açık kalp ameliyatlarının göğsün “iman tahtası” kemiği kesilerek yapıldığını, bunun da iyileşme sürecini geciktirdiğini söyledi.
Açık ameliyatların ardından “iman tahtası” kemiğinin kaynamasının yaklaşık iki ay sürdüğünü belirten Şimşek, “Bu süreçte hasta sağa sola dönemiyor, sırtüstü yatması gerekiyor. Hasta ancak kemik iyileştikten sonra yavaş yavaş sağa sola dönmeye başlıyor. Açık kalp ameliyatlarında kemikte kaynama problemleri veya enfeksiyon riski de olabiliyor.” dedi.
“KAPALI YÖNTEMDE 7-8 SANTİMLİK KESİ YETERLİ OLUYOR”
Şimşek, tıbbın gelişmesiyle kalp ameliyatlarını kapalı yöntemle yapmaya başladıklarını anlatarak, “Kapalı yöntemle iki kaburga arasından ufak bir kesi ile ameliyatlarımızı yapabiliyoruz. Açık ameliyatlarda 20 santimlik bir kesi gerekirken, kapalı yöntemde 7-8 santimlik kesi yeterli oluyor. Daha önce de kalp damarları tıkanan hastalara kapalı ameliyatla baypas yapıyorduk. Bu hastamızda ise bildiğim kadarıyla Türkiye’de ilk kez, tek kesi bölgesinden uygulanan kapalı ameliyatla hastanın kalbindeki deliği ve damarlarındaki tıkanıklığı aynı anda giderdik.” diye konuştu.
Hastanın ameliyatın ardından hızla sağlığına kavuştuğuna işaret eden Şimşek, “Ufak kesili ameliyatlardan sonra kanamalar çok daha az, yoğun bakım süreci çok daha kısa, solunum cihazından ayrılmaları çok daha rahat oluyor. Ayrıca hastaların ağrısı çok daha az oluyor, hastalar daha rahat hareket edebiliyor, sağa sola dönebiliyorlar.” diye konuştu.
Karagöz, ameliyatının ardından normal yaşantısına devam ettiğini söyledi.
“ERAS PROTOKOLLERİNİ UYGULUYORUZ”
Ankara Şehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahı ve Ameliyat Sonrası Hızlı İyileşme (ERAS) Türkiye Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serdar Günaydın, cerrahi müdahalenin ardından hastaların en kısa sürede iyileşmesini sağlamak için son yıllarda yeni uygulamalar yapıldığına dikkati çekti.
Bu kapsamda ERAS protokollerinin yayımlandığını dile getiren Günaydın, “Yayımlanan rehberlere dayalı olarak kliniğimizde 2020’den sonra ERAS protokollerini uygulamaya başladık. Bunları hastanın ameliyatının öncesinden başlayarak taburcu olana kadarki süreçte uyguluyoruz. Bu kapsamda, hastanın beslenmesini düzeltiyoruz, fizik tedavisini önceden planlıyoruz, ağrı kesici yöntemleri uyguluyoruz ve diyetisyen, hemşire, doktor, anestezist bir arada grup olarak çalışıyoruz.” bilgisini paylaştı.
Günaydın, Karagöz’ün ameliyatının ardından da bu yöntemleri uyguladıklarını ifade ederek, böylece hastanın daha az ağrı yaşadığını, hızlı iyileştiğini ve taburcu edildiğini kaydetti.
“NORMAL YAŞANTIMA DEVAM EDİYORUM”
Başkentte yaşayan Karagöz de göğüs ağrısı şikayetiyle başvurduğu hastanede hem kalp damarlarının tıkalı hem de kalbinin delik olduğunu öğrendiğini anlattı.
Bunun üzerine ameliyata alındığını aktaran Karagöz, “Kapalı yöntemle yapılan ameliyatın ardından hiçbir sıkıntı yaşamadım. Ameliyattan 8-9 saat sonra yürümeye başladım, 3-4 gün sonra da evime çıktım.” dedi.
Karagöz, sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirerek, “Doktorlarım ameliyatta hem baypas yapmışlar hem de kalbimdeki deliği kapatmışlar. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum, hiçbir sıkıntım yok ve normal yaşantıma devam ediyorum.” diye konuştu.
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.