Cezaevinde 1980-1984 yılları arasında kalanlar, yakınları bulunanlar, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, müze yapılmak üzere mülkiyeti Adalet Bakanlığından Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilen Diyarbakır Cezaevi önünde toplandı.
Diyarbakır Cezaevi’nde 1981’de kalan yazar Rahime Kesici Karakaş, 5 No’lu Cezaevi Hafıza Müzesi Girişim Grubu adına açıklamayı okudu.
Karakaş, Türkiye’de askerlerin darbeci geleneğini sürdürüp 12 Eylül 1980’de sivil yönetime el koyduğunu anlatarak, “Türkiye cezaevleri özel uygulama alanlarına dönüştü, birer işkence merkezi oldu. Ancak bir yer vardı ki, sadece basit bir işkence merkezi olmadı, aynı zamanda şiddetle beslenen özel bir kişiliksizleştirme laboratuvarıydı. Orası Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’ydi.” ifadelerini kullandı.
Binlerce insanın yaşamında derin izler ve acılar bırakan 5 No’lu Cezaevi’nin müze yapılacağını hatırlatan Karakaş, şöyle devam etti:
“Bizler, 5 No’lu cezaevinde 1980-84 yıllarında yaşanan bu vahşet döneminin tanıkları olarak, cezaevinin müze yapılması ile ilgili alınan kararlarda muhatap olmak ve bu süreçte müdahil olmak istiyoruz. Cezaevi binası, fiziki değişiklik yapılmadan, 80-84 yıllarındaki durumuna uygun hale getirilsin. Cezaevinde duvar yazıları, resimler o günkü atmosfere uygun olsun, görsel ve işitsel efektlerle desteklensin. Cezaevinde işkence sonucu öldürülen ve hayatlarını kaybedenlerin isimleri öldükleri tarih ve yerlere yazılarak tespit edilsin. Müze materyallerinin toplanmasında Adalet Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının bizlerle ortak çalışma yürütmesini istiyoruz.”
Açıklamaya, AK Parti MKYK üyeleri Alaattin Parlak ve Abdurrahman Kurt ve eski HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da katıldı.
Kentte 1972 yılında yapımına başlanan Diyarbakır Cezaevi, 4 Temmuz 1980’de açılmış, cezaevi 12 Eylül 1980 sonrası askeri yönetime devredilerek “Sıkıyönetim Askeri Cezaevi” olarak kullanılmıştı.
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.