Evleri yıkılan ya da hasar gören depremzedeler çadır kentlerde barınma imkanı bulurken, çocukların deprem travmasını atlatması için de tiyatrocular seferber oldu.
Çeşitli etkinlikler ve oyun atölyelerinin düzenlendiği çadır kentlerde tiyatro oyunları da unutulmadı. Yeşilyurt Belediyesi Tiyatro Grubu, Kültür ve Kongre Merkezinin bahçesinde ve çadır kentlerde çeşitli oyunları sahneye koyarak çocukları mutlu etmeye çalışıyor.
Birçoğu depremde akraba ve arkadaşlarını yitiren oyuncular, kostümlerini giyerek Nasreddin Hoca fıkralarını canlandırıyor, masallar anlatıyor.
Tiyatrocu Ömer Konakçı, AA muhabirine, Malatya’da tiyatro yaptıklarını, kendilerinin de depremzede olduğunu söyledi.
Depremin ardından ilk gün arama kurtarma çalışmalarına katıldıklarını ifade eden Konakçı, “Ardından çocukların yüzünü güldürmek için sahaya indik. Çocukları çok seviyoruz. Çocukların bu gülücükleri her şeye bedel. Onlar gülsün, biz hep alandayız.” dedi.
Yaşananların bıraktığı derin izleri silmek için çalıştıklarını belirten Konakçı, şöyle konuştu:
“Sahaya indiğimizde, çocukların yanında olduğumuzda, sahnede bambaşka oluyoruz. İyi ki alana indik, çocukları güldürüyoruz. Güldürmeye devam edeceğiz. Bugünleri hep birlikte el ele, kol kola aşacağız. Çağırılan her yere gidiyoruz. Malatya’da birkaç gün kaldıktan sonra çevre illere de gitmeyi düşünüyoruz. Oradaki çocukların yüzlerini güldürmeye çalışacağız, hep alanda olacağız.”
“TEBESSÜMLER HER ŞEYE DEĞER”
İrem Kılıç da depremde dayısı Mehmet Turan’ı yitirdiğini, kuzeni ve yengesinin enkazdan kurtarıldığını dile getirdi.
Depremin ilk günlerinde dayısı ve diğer tanıdıklarının çıkarılması için mücadele ettiklerini belirten Kılıç, “Ardından hocamız böyle bir fikri olduğunu söyledi. ‘Bu tebessümler bizim için her şeye değer.’ dedik. Direk sahaya indik, çocukları eğlendirmeye geldik. Acımız her zaman içimizde ama bu tebessümleri görünce gerçekten hafifliyor.” ifadelerini kullandı.
Depremden bir gün önce de Malatya Kültür ve Kongre Merkezi’nde oyun sahnelediklerini söyleyen Kılıç, “Biraz kötü oluyor insan kulisi görünce. Şimdi insanlar konaklıyor, orada kalıyor. Önceden orada hazırlanıyorduk. Bu bizi hüzünlendiriyor ama tebessümler de her şeye değer.” diye konuştu.
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.