Son dakika haberi! Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM’de bakanlığının bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Bakan Akar, Suriye ve Irak’ın kuzeyine yönelik gerçekleştirilen Pençe Kılıç Harekatı’nın Taksim’deki bombalı saldırının ardından gerçekleştirilmesine yönelik eleştirilere, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadele konusunda operasyon yapmak için hiçbir şekilde suni gerekçeye ihtiyacımız yok. Yani dolayısıyla istiklal Caddesi’nde şu oldu, bu oldu, kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil” diye cevap verdi.
Bakan Akar, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemlerinin nerede konuşlandığı ve operasyonel durumda olup olmadığı sorusunu da yanıtladı. Akar, “S-400 yerinde kullanıma hazır. Herhangi bir tehdit olduğu zaman ülkemizin hava savunmasını nerede kuracağımıza karar verip, gidip kuracağız” dedi.
Bakan Akar, Türkiye’nin ABD’den F-16 alımı ve modernizasyonuna ilişkin talebi hakkında da konuştu. Görüşmelerin olumlu gittiğini ancak her duruma hazırlıklı olduklarını söyleyen Bakan, “ABD Savunma Bakanlığı tedarikin desteklendiğini söylüyor. F-16’ları almak için gayret gösteriyoruz ama olmazsa tabi ki kafamızda başka şeyler var” diye konuştu.
SADAT ile ilgili iddialara da cevap veren Akar, “SADAT ile ilgili hiçbir ilişkimiz olmadığını kesinlikle söylüyorum bizim dışımızda bir hadise.” ifadelerini kullandı.
Bakan Akar’ın bütçe görüşmelerinde yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde;
PENÇE KILIÇ OPERASYONU
Pençe Kılıç, terör örgütüne yönelik son dönemde gerçekleştirilen en büyük, en kapsamlı ve en etkili hava harekatı olmuştur. Sadece ve sadece teröristlere ait yapılar hedef alınarak başarıyla icra edilen bu harekatta, terör örgütüne ait çok sayıda barınak, sığınak, mağara, tünel, depo ve sözde karargahlar tam isabetle imha edildi, aralarında terör örgütünün sözde yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi. PKK/PYD/YPG ve DAEŞ gibi terör örgütlerine karşı başarıyla gerçekleştirilen Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları terör koridoru engellenmeseydi bugün çok daha zor ve karmaşık durumlarla karşı karşıya kalacaktık. Bunun bilinmesi ve anlaşılması lazım.
KİMYASAL SİLAH İDDİASI
PKK-YPG’nin fiziken çöküşünü gören destekçilerinin kimyasının bozulduğuna tanık oluyoruz. Kahraman ordumuzun başarılarına gölge düşürmek, terör örgütüne nefes aldırmak isteyenlerin bu alçak iftiraları tamamen gerçek dışıdır, bir hezeyandır. Tüm dünyanın çok iyi bildiği gibi, TSK’nın envanterinde kimyasal silah ve mühimmat bulunmamakta, uluslararası hukuk ve anlaşmalarla yasaklanmış hiçbir silah ve mühimmat asla kullanılmamaktadır. Bu yalan ve iftira kampanyalarını yürütenler, binlerce evladı terör nedeniyle şehit ve gazi olan asil milletimiz nazarında zaten mahkum olmuşlardır. Bu terör sevicilerinden, ordubozanlardan yaptıklarının hesabı yargıda sorulmakta, süreç yakından takip edilmektedir.
ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI
24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar yurt içinde, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde toplam 36 bin 854, bu yılın başından itibaren ise 3 bin 585 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
SINIR GÜVENLİĞİ
Hudutların 7 gün 24 saat esasına göre kesintisiz olarak bugüne kadarki en yoğun ve en etkili tedbirlerle korunuyor. Hudut hattında sınırlar, fiziki güvenlik sistemine dayalı tel örgü, hendek, duvar ve gözetleme sistemlerinden meydana gelen dünya standartlarında, yüksek teknolojiye sahip araç, gereç ve teçhizatlarla korunuyor. Tüm bu sistemler, bütün kademelerden ve Ankara’daki Kara Kuvvetleri Harekat Merkezi’nden de izlenebiliyor. Bu yılın başından itibaren hudutlarda 234 bin 282 kişinin geçişi engellendi, yakalanan 7 bin 107 düzensiz göçmen ile 724 terörist kolluk kuvvetlerine teslim edildi.
DOĞU AKDENİZ VE KIBRIS
Türkiye olarak tüm komşularımızın sınırlarına, hakkına, hukukuna saygılı olduğumuzu, tüm ilişkilerimizde barış, dostluk, diyalog, iyi komşuluk ve iş birliği beklediğimizi her zaman ifade ediyoruz. Yunanistan ise dünyada örneği olmayan akıl, mantık ve hukuk dışı talep ve iddialarla sürekli provokatif eylem ve saldırgan söylemlerle gerginliği artırmak için her türlü girişimde bulunmaktadır. Diyaloğa açık olmakla beraber, Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’de hiçbir oldubittiye müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Kendimizin ve Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve menfaatlerini korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna da muktediriz.
Yunanistan’ın da müttefiklik ruhuna uygun bir şekilde Türkiye’yi bir tehdit değil, güçlü, güvenilir ve etkin bir müttefik olarak görmesi hem kendisinin hem de bölge ve NATO’nun menfaatine uygun olacaktır. Sorunların çözülmesinde üçüncü taraflardan beklentimiz ise tarafsız, objektif, makul, mantıklı ve uluslararası hukuka uygun davranmalarıdır. Samimi temennimiz Ege ve Akdeniz’in dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil bir şekilde paylaşılmasıdır.
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.