Evham hastalığı olarak bilinen genelleşmiş anksiyete bozukluğu, çok yaygın görülen ve sıklığı giderek artan psikolojik bir rahatsızlık. Peki Anksiyete bozukluğu nedir? Neden olur? Anksiyete bozukluğu tedavisi nasıldır? Anksiyete ile başa çıkma yöntemleri neler? Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Uzm Dr. Saliha Güler anksiyete bozukluğuna dair bilinmeyenleri anlattı.
Anksiyete bozukluğu nedir? *
Psikiyatride anksiyete olarak bilinen kaygı, tehlikeli durumlarda, “vücuda meydan okumaya hazır olması gerektiğini haber veren” sinyaldir. Aslında kaygılanmak, günlük hayatta sorunlarla baş edebilmek ve hayati durumlarla karşılaşıldığında hızlı karar verebilmek için gereklidir. Anksiyete bozukluğu ise kaygı duygusunun bir tehlike yokken kendini göstermesi, uzun süre devam etmesi ve kişinin günlük hayatını etkileyecek boyutta olmasıdır.
Anksiyete bozukluğunun belirtileri nelerdir? *
- Kendini gergin, huzursuz, panik halinde hissetmek
- Nefes darlığı, ağız kuruluğu yaşamak,
- Kötü bir şey olacakmış gibi endişeli hal
- Kalp atışlarında yaşanan aşırı hızlanma
- Aşırı terleme
- Ellerde titreme hali
- Odaklanma, konsantrasyon problemleri
- Hazımsızlık sıkıntıları
- Kaygı duymayı tetikleyecek etkilerden kaçınma hali
- Uyku problemleri
Anksiyetenin nedenleri nelerdir? *
Anksiyete pek çok farklı sebeple ortaya çıkabilir ama genellikle birden fazla stresörün bir araya gelmesi sonucu oluşur.
Anksiyetenin temel tetikleyicileri arasında çevresel stres faktörleri, genetik yatkınlıklar, diğer hastalıklara bağlı komplikasyonlar ve beyin kimyasındaki düzensizlikler sayılmaktadır.
Anksiyete türleri nelerdir? *
Yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk, özgül fobi, agarofobi, toplumsal kaygı bozukluğu gibi türleri vardır
Anksiyete risk faktörleri nelerdir, kimlerde görülür? *
Anksiyete bozukluklarına neden olan risk faktörleri arasında nörobiyolojik faktörler, genetik, çevresel faktörler yer almaktadır.
Çevresel faktörlerin başında aile içi ilişkiler gelmektedir. Çocuklarıyla ilişkilerinde kontrolcü ve eleştirel ebeveynler, ilerleyen dönemlerdeki anksiyete gelişiminin sebepleri arasında gösterilmektedir. Ayrıca endişeli ebeveynler de bu davranış biçiminin çocuklarında da gelişmesine neden olabilmektedir.
Buna ek olarak, çocuklukta yaşanan kronik stres anksiyetenin tetikleyicilerinden biridir. Ev içi çatışma ve uyumsuzluk, cinsel, fiziksel ya da duygusal istismar, erken yaşta ebeveyn kaybı ya da ebeveynlerle yaşanan erken ayrılık/terk edilme gibi durumlar da etkenler arasındadır.
Kişilik özelliklerinden utangaçlık, çekingenlik ya da negatif duygu eğilimleri de anksiyete ihtimalini arttırabilir. Kronik stres ilerleyen yaşlarda da anksiyete gelişmesine yol açabilir. Kronik bir sağlık sorunu, ciddi bir hastalık geçirme, evde uzun süre bir hasta ile ilgilenme de aynı şekilde anksiyeteye sebep olabilir.
Anksiyete tanı yöntemleri nelerdir? *
Psikiyatri uzmanları tarafından gerçekleştirilen ruhsal muayene esnasında kişinin ruh sağlığı ile ilgili belirtiler ve mental rahatsızlıkların istatistik ve tanı rehberinin güncel versiyonunda yer alan kaygı bozukluğu kriterlerini karşılayıp karşılamadığı incelenerek kaygı bozukluğunun varlığı ortaya çıkarılabilir.
Anksiyete bozukluğu tedavisi nasıldır? *
Tedavi planlaması içerisinde tek başına ilaç tedavisi ya da psikoterapi veya bu iki terapi şeklinin kombinasyonu yer alabilir.
Ansiyete bozuklukları tedavi edilmezse ne gibi sorunlara yol açar? *
Anksiyete bozukluğu kişide çeşitli biyolojik ve fizyolojik belirtilerin oluşumuna neden olarak kişinin gündelik yaşam aktivitelerinin olumsuz yönde etkilenmesine sebep olabilir.
Çocukluk çağlarından itibaren başladığı takdirde kişide özgüven kaybı yaşanabilmektedir. Bireyler fazla endişelendikleri için konsantrasyonları olumsuz etkilenebilir. İşte ya da evde bir şeyleri hızlı ve etkin bir şekilde yapabilme kapasiteleri bozulabilir.
Bireyler yakınlarının sağlıkları konusunda da aşırı evhamlı olduklarından sık sık telefonla arar, onların da hayatlarını kısıtlamaya çalışabilirler. Kapı ya da telefon çalışında kötü haber alacakları kaygıları yaşarlar, bu görevleri başkalarına bırakabilirler. Trafik kazası geçirebilecekleri vb sebebiyle evden dışarıya çıkamayıp, eve bağımlı hale gelebilirler. Yaşanan evhamlar kişide diğer kaygı bozuklukları (panik bozukluk ve fobiler gibi) ya da depresyona yol açabilmektedir.
Anksiyete bozukluğu kişide çeşitli biyolojik ve fizyolojik belirtilerin oluşumuna neden olarak kişinin gündelik yaşam aktivitelerinin olumsuz yönde etkilenmesine sebep olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki; profesyonel sağlık çalışanları tarafından gerçekleştirilecek doğru müdahale ile kişide yeniden iyilik hali oluşturulabilir.
Anksiyete ile başa çıkma yöntemleri *
Hafif anksiyete ya da gündelik hayatta karşılaşılan durumlar karşısında yaşanan kaygı ve endişe durumlarında kişiler stres yönetimi, rahatlama teknikleri, egzersiz, davranış değişiklikleri ya da sosyalleşme gibi yöntemlerle önlem alabilir.
Gündelik hayattaki stresin kontrol altına alınması anksiyete dışında pek çok başka hastalığın gelişmesinin önüne geçmeye de yardımcı olacaktır. Zaman ve duygu yönetimi tekniklerinin öğrenilmesi ve gündelik hayatta kullanılması, işlerin ve ilişkilerin öncelik sırasının yapılması, stres kaynaklarının işveren ya da aile ile paylaşılması, stresin kişilerin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yarayabilir.
Yürüyüş, egzersiz, takım sporları, meditasyon, nefes egzersizleri, uzun banyolar, yoga gibi teknikler anksiyete belirtilerinin kontrol altına alınmasını ve kaygının hafiflemesini sağlayabilir.
Tüm bunların yanında, kişilerin kaygı ve endişelerini paylaşabilecekleri ve duygusal destek alabilecekleri sosyal çevrelerinin olması ya da destek gruplarına katılmaları da kaygının azaltılmasında faydalı olacaktır.
Anksiyete bozukluğu olan kişilerin yakınlarına öneriler *
- Aile ve çevre desteği iyileşmeyi hızlandırır. Hastayla iletişimin güçlü olmasının iyileşmeye olumlu katkısı vardır. Hastanın çevresine karşı tutumu ve bazı olumsuz davranışların şahsınıza karşı değil, rahatsızlık kaynaklı olduğunu bilip anlayışlı davranın.
- Hasta çevresinin telkinleri etkisinde kalır. Hastanın tedavi sürecinde hastaya zarar gördüğünü öne süren yanlış bilgilendirmelerde bulunmak (İlaçların organlara zarar verdiği, alışkanlık yaptığı, uyuşturduğu vb.) tedaviyi olumsuz etkiler.
- Paniğin kişinin kontrolünün dışında olduğunu bilmek ve onu anlamak
- Onu eleştirmeyin, küçük düşürücü yada zorlayıcı davranışlarda bulunmayın.
- “Bir şeyin yok, evham yapıyorsun, her şey senin elinde” lafını etmemek.
- Hastayı zorlayarak korktuğu durumlarla yüz yüze getirmeyin. Örneğin, seyahate yollamak, asansöre bindirmek, kalabalık alışveriş merkezine sokmak gibi…
- “Yeter artık bir an önce iyileş bizde bıktık usandık” demeyin
- Hastanızın rol yaptığını, naza çektiğini sakın düşünmeyin ve telaffuz etmeyin.
- Hastanıza “Senin için ne yapayım, nasıl yardımcı olayım “ diye sorun. Onu mutlaka can kulağıyla dinleyin ve anlamaya çalışın.
İLGİLİ İÇERİKLER
- Borderline kişilik bozukluğu nedir, belirtileri neler? Borderline kişilik bozukluğu tedavisi nasıl olur?
- Odaya kapanma hastalığı: Hikikomori! Belirtileri nelerdir?
- Bipolar tedavisi ne kadar sürer? Mani dönemi nedir?
- Yeni sanal sorunumuz: FOMO (Gelişmeleri kaçırma korkusu) nedir?
- Takıntı hastalığı (OKB) belirtileri nelerdir? Kimlerde görülür? Nasıl geçer?
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.