Alpaslan Öztürk: Son yılların en kötü Galatasaray’ına denk geldim

Alpaslan Öztürk, takımın büyük oranda yeni oyunculardan kurulu olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yanılmıyorsam 15-16 yeni oyuncu var. Daha önceden bu ligde oynayan arkadaşlar da var. Ben olduğum yerden gayet memnunum. Futbolcu arkadaşlarımdan da memnunum. En büyük avantajımız oyuna giren ile çıkan arasında kalite farkının olmaması. Kenardaki arkadaşlarımız da aynı şekilde maça hazırlanıyor. Bizim iddiamız ve hedefimiz net, şampiyonluk. Böyle bir kadro kurduğunda tek hedef şampiyonluk olur. Burada ben hedef olarak şampiyonluktan başka bir şey söylesem samimi gelmez. Şampiyonluk için çalışıyor ve mücadele ediyoruz. Bizi diğer takımlar ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren kendi takımımız ve hedefimiz.”

Uzun yıllar mücadele ettiği Süper Lig ile 1. Lig arasında önemli farklar olduğunu anlatan Alpaslan Öztürk, “Süper Lig’e nazaran bu ligde daha fazla doğaçlama oynanıyor. İki lig arasında genel anlamda hız ve kalite farkı var. 1-2 takviyeyle Süper Lig’de rahat ilk 10’a gireceğimizi düşünüyorum. Bunu Süper Lig’i küçümsediğimden değil, bu takıma inancım ve güvenim olduğu için söylüyorum” diye konuştu.

“SON YILLARIN EN KÖTÜ, EN KARIŞIK GALATASARAY’INA DENK GELDİM”

Alpaslan Öztürk, Galatasaray’da forma giydiği geçen sezonun kendisi için karmaşık ve zor geçtiğini ifade etti. Geçen sezon öncesinde Göztepe’den Galatasaray’a transfer olduğunu hatırlatan tecrübeli futbolcu, “Büyük takıma gittiğinde ilk sene her zaman çok zor olur. Göztepe’de 3 sezon dolu dolu oynadım, benim için başarılı geçti. Oradan Galatasaray’a geldim. Maalesef son yılların en kötü, en karışık Galatasaray’ına denk geldim. Teknik direktör değişiklikleri, yeni transferler, yeni yönetim… Ben imza attığımda yönetim bile yoktu. Çok karmaşık ve zor bir senem geçti” şeklinde görüş belirtti.

“GALATASARAY’A DÖNERSEM BÜYÜK BİR GURUR VE ONURLA OYNARIM”

Galatasaray’da oynamanın çocukluk hayali olduğunu ve bunu başardığını dile getiren Alpaslan Öztürk, şunları kaydetti:

“Forma geldiği sürece hakkını vermeye çalıştım. Hakkını verdiğimi de düşünüyorum. Her sporcu oynamak ister. Bu biraz karakter meselesi. Kenarda kalmak kolay bir iş değil. İyi oynadığım maçlardan sonra oynatılmıyordum ve bu benim ağrıma gidiyordu. Sezon sonuna yaklaşınca da Torrent hoca ile ciddi sıkıntılarımız oldu ve bu beni yıprattı. O yüzden ayrılma kararı aldım. Murat (Özkaya) Başkanımızla görüştüğümüzde zaten burayı kafaya yazmıştım. Burada olduğum için mutluyum ama ben hala Galatasaray’ın futbolcusuyum. Yarın ne getirir bilinmez. Yarın Galatasaray’a dönüp o şansı alabilirsem, büyük gurur ve onurla Galatasaray’da kariyerime devam ederim. Önce Eyüpspor’da başkana ve camiaya verdiğim sözü yerine getirmek istiyorum. Ondan sonraki süreci bekleyip, göreceğiz.”