İnsan başına kötü bir şey geldiğinde, bir tek kendisinin sınandığını düşünüyor ama gerçek öyle değil. Biliyorum ki herkesin sınavı başka. Birbirimize destek olmak, güç vermek önemli. Tüm bu süreçte öğrendiğim bir şey daha var. Genetik yatkınlık dışında, ne kadar inkâr etsek de kanseri sinir, stres, endişe, kaygı, sağlıksız beslenme-uyku, ölçüsüz sigara-alkol tüketimi, hava kirliliği gibi ‘kendi hatalarımız’ ile biraz da biz besliyoruz. ‘Erken teşhis hayat kurtarır’ diyerek farkındalık yaratmaya çalışıyoruz ama farkına varmamız gereken bir şey daha var; o da yaşam biçimimiz ve kalitesi…
TEDAVİYE YÖNELİK YENİ SİLAHLARIMIZ VAR
EKİBİ ile uyguladığı tedavi ve yöntemlerle kanserimi tedavi eden Acıbadem Üniversite Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi Başkanı Genel Cerrah Prof. Dr. Cihan Uras ile kanser aşıları, yeni tedavi yöntemleri ile yaşam kalitemizi artırmanın yollarını konuştum.
‘Erken teşhis hayat kurtarır’ diyoruz. Doğru ama bu demek değil ki geç teşhis kurtarılamaz. Öyle değil mi?
Bilim insanları doğru tanı ve tedavi ile kanserde çığır açıyor. Ayrıca akıllı ilaçlar ile hedefe yönelik tedavilerin sayısı her geçen gün artmakta. mRNA yöntemiyle geliştirilen yeni aşı ve tedaviler de yolda. Geçtiğimiz hafta ABD’nin San Antonio şehrinde her yıl yapılan meme kanseri sempozyumundaydım. Mesela bazı hastalar senin kadar iyi cevap vermemiş oluyor tedaviye. O tür hasta gruplarına da ikinci grup tedaviler olarak elimizde artık yeni silahlar var. Hasta ilk tedaviye cevap vermemişse hemen bu ikinci silahları kullanıyoruz. Hormona duyarlı olanlarda mesela anti-hormon tedavi başlıyoruz.
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.