Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Açıcı ve OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Tanyel, havaların ısınmasıyla birlikte artan kene vakalarına karşı uyarılarda bulundu.
OMÜ’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Prof. Dr. Mustafa Açıcı, Türkiye’de kenelerin taşıdığı Kırım Konga Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü en çok taşıyan kene türünün “Hyalomma Marginatum” olduğunu belirtti.
Bu türün Türkiye’de daha çok Gümüşhane, Tokat, Çorum, Zonguldak, Sivas, Yozgat ve Karabük’te yayılım gösterdiğine işaret eden Açıcı, havaların ısındığı bugünlerde açık alana çıkmak isteyenlerin tedbirli davranmaları gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Açıcı, “Keneler gölgemizi ve yaydığımız karbondioksit kokusunu da algılayarak aktif duruma geçiyorlar. Kimisi de otların yüzey kısmında bekliyor. Kenelerin ayak ucunda yastık benzeri bir oluşum bulunuyor ve rahatça deriye nüfuz edebiliyor. Bu yüzden kene üzerimizde yürürken farkında olmayabiliyoruz. Gerek çalışma esnasında gerek doğada oldukça deneyimim oldu. Böyle alanlara çıkıldığı zaman özellikle kasık, göbek ve eklem bölgeleriyle beraber tüm vücudumuzu muhakkak kontrol etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar doğabilir.” ifadelerini kullandı.
BÖLGEDEKİ KKKA AĞIR VAKALARI OMÜ’YE SEVK EDİLİYOR
OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Tanyel ise Türkiye’de 2002 yılından itibaren KKKA hastalığının yoğun olarak görüldüğüne işaret etti.
Yaz ve bahar aylarında ateş, halsizlik, kas ağrısı, eklem ağrısı ve kanama gibi şikayetlerle başvuran hastalarda KKKA hastalığı ihtimalinin muhakkak düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Tanyel, şöyle devam etti:
“Diş eti ve burun kanaması, iç kanama ve idrardan gelen kan gibi bulgular şeklinde seyredebilir. Vakalarımız nisan ayında gelemeye başladı. Hastanemizde bu yıl kene vakasından dolayı dördüncü hastayı yatırdık. Ekim ve kasım aylarına kadar sürecin devam edeceğini düşünüyoruz. Bazı bölgelerdeki hastanelerde kan temininde ciddi sıkıntılar olduğundan hastalar bize gönderiliyor. Hastanemiz, ileri tetkik ve özel tedavi gerektiren hastalıklar için yüksek teknoloji içeren eğitim ve araştırma hizmetlerinin verilebileceği altyapıya sahip üst düzey (3. Basamak) olduğu için bölgedeki ağır hastalar buraya sevk ediliyor. Erken dönemde gelen hastalara ilaç tedavisine başlıyoruz.”
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.