Levent Tüzemen'den Ali Koç-Erden Timur krizi hakkında dikkat çeken sözler!

Spor Toto Süper Lig’de liderlik yarışı tam gaz devam ederken, Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki puan farkı yeniden 6’ya indi. Sabah Gazetesi yazarı Levent Tüzemen, Kulüpler Birliği’nde yaşanan krizle ilgili çok çarpıcı sözler söyledi.

Tüzemen, Ali Koç ile Erden Timur arasında bir krizin perde arkasında neler yaşandığıyla ilgili dikkat çeken cevaplar verdi. İşte Ali Koç’un Erden Timur için söylediği olay sözler…

– Bir yandan sahadaki sonuçlar ile yarış devam ederken, Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki demeç, başvuru, mahkeme ve sosyal medya mesajları da adeta bir derbi gibi sürüyor.. Fenerbahçe, Erden Timur’u hem FIFA hem de savcılığa şikayet etti. Ali Koç ile Erden Timur arasında bir mesele mi var?

Ali Koç’un, Erden Timur’a tepkisi geçmişe dayanıyor. Geçmişte bir iddiada bulunmuştum. G.Saray siyasetinin içinden birileri Erden Timur ile ilgili sayın başkan Ali Koç’a bilgi veriyor. İçeriği de şöyleydi: Erden Timur çok kırılgandır, üzerine giderseniz çabuk küser ve bırakıp gider.

Ben bu sözleri o zaman, Dubai’de bulunan Erden Timur’a sormuş ve şu yanıtı almıştım: Kulağıma bu yönde bazı şeyler geldi. Şahsımı yıpratmak adına bazı insanların çalıştığını biliyorum.

Erden Timur’un gövdeli transferlere imza atması, G.Saray’ın şampiyonluğa giden kadroyu kurması kendisinin, taraftarın sevgilisi haline gelmesini sağladı. Ayrıca Timur’un zaman zaman yaptığı çıkışlar ve F.Bahçe’ye yönelik sözleri sayın Ali Koç’ta rahatsızlık yarattı. Şimdi iki konuya parmak basacağım…

1- Erden Timur, bir televizyon programında Zaniolo transferi ile ilgili belgeleri 28 Mart’ta açıkladı. F.Bahçe, birden bire bu konuyu gündeme getirip, Erden Timur’u etik dışı davrandığını ileri sürüp FIFA ve Savcılığa şikayet etti. İyi de jeton şimdi mi düştü?

Röportajın üstünden 22 gün geçmiş, F.Bahçe birden bire şikâyetçi oluyor. Bu olsa olsa üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olur. Bana biri 28 Mart’ta böyle bir davranış sergilese hiç beklemem, ertesi gün hem açıklamamı gerekirse de başvurularımı yaparım.

2- 29 Mart’taki son Kulüpler Birliği toplantısında gündem, Hatay ve G.Antep kararının masaya yatırılmasıydı. Kulüpler Birliği Başkanı olarak sayın Koç, birden bire konuyu Erden Timur’a getirip “Kendisinden rahatsızım. Onunla ilgili bir dosya hazırlatıyorum” ifadelerini kullanıyor. Başkanlar şaşırıyor. Konunun niye buraya geldiğini kimse anlamıyor.

G.Saray’ı temsilen toplantıda bulunan 2. başkan Metin Öztürk, “Ali Bey, bunları burada konuşmanın anlamı yok. Telefon ile görüşebilirsiniz, üstelik Erden Timur arkadaşınız değil mi?” yorumunu yapıyor. Ali Bey de, “Arkadaşım değil, kendisi ile burada tanıştım” diyor.

Sayın başkan Koç’a soruyorum: Timur Bey ile ilgili eleştirilerinizi Kulüpler Birliği’nde gündeme getirmek doğru mu? Kulüpleri kucaklaması gereken sayın Koç’un başkanların gözü önünde, ‘Erden Timur ile ilgili dosya hazırlatıyorum’ sözleri gözdağı vermek ve bir sonraki adımı ise tehdit etmektir. Oradaki başkanlarda ‘Bizim için de mi dosya hazırlatıyor?’ kuşkusunu doğurmaz mı?

G.Saray-F.Bahçe gerilimini tırmandırmanın kime ne faydası var? Eğer Erden Timur ile ilgili şikâyetleriniz varsa bunu ya kendisi ile görüşerek çözersiniz ya da yönetiminize konuyu getirerek yol haritası çizersiniz. 45 yıldır bu mesleği yapıyorum, ilk defa yarışta bu kadar bel altı söylemlerin organize hale getirilmesini şaşkınlıkla izliyorum. G.Saray camiasına tavsiyem; uyanık olsunlar ve içlerindeki çatlak seslere de izin vermesinler.

– Bir haftayı daha devirdik. Fenerbahçe son dakika kazanma geleneğini sürdürdü. Galatasaray farklı galibiyetler alıyor. 6 puanlık fark var. Okan Buruk ile Jorge Jesus arasındaki mücadele nasıl sonuçlanır?

F.Bahçe, son dakikalarda kazanırken resmen uçurumun kenarından döndü. Jesus geldiği günden bu yana ilk kez, Başakşehir’e atılan ikinci golden sonra sahayı turlayarak sevindi. G.Saray, Alanya’da farklı kazanırken oyun olarak öz güveni yüksek, kafaca rahat bir performans ortaya koydu. Okan hocanın baskı altında olmadığını gördük. Jesus’un ise kulübede sıkıntılı tavırlar sergilediğine tanık olduk.

Okan hocanın en büyük avantajı, istikrarlı kadroyu sahaya sürmesi ve diğer oyuncuları da hazır tutması. Özellikle Rashica’nın attığı golden sonra Mata’ya gidip sarılması ilişkilerin ne kadar düzgün gittiğinin göstergesidir. G.Saraylı futbolcular, birbirlerine kenetlenmiş şekilde hareket ediyor.

Fenerbahçe’de de son dakikada atılan iki golden sonra kulübenin bir sevinç yumağı olduğunu gözlemledik. Bu da Fenerbahçe’yi yarış için ateşleyen bir unsur.. İki hoca arasındaki fark; Jorge Jesus profesyonel olarak görev yapıyor, Okan Buruk ise kulübüne aidiyet duygusu yüksek biri olarak çalışmaya devam ediyor.

– Jorge Jesus son olarak “Ligin sportif değeri yok” dedi. Bu ne demek? Siz bu sözden ne anlıyorsunuz?

Ligin sportif değeri yoksa F.Bahçe neden yarışıyor? O zaman Jesus ülkesine dönsün, orada bir kulüp bulsun, hayatını devam ettirsin. TFF’nin Jesus’un bu sözlerine rağmen sessiz kalmasını anlamsız buluyorum. Jesus resmen Türk futbolunun marka değerine zarar veren söylemlerde bulunuyor ama cebine milyonlarca euro’yu indirmeye devam ediyor.