Araştırma: Kötü rüyalar ve kabuslar Parkinson ile bağlantılı

Merve Aksan tarafından yayınlandı

8 Haziran 2022, 22:41 yayınlandı

İngiltere’de yapılan yeni bir çalışmaya göre, sık sık kötü rüyalar veya kabuslar gören kişilerin Parkinson hastalığına yakalanma yolunda ilerlediği belirtildi.

Birmingham Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, düzenli kötü rüyaların, durumu geliştirmek için erken uyarı işareti olabileceğine dair kanıt olduğu aktarıldı.

Üniversitenin İnsan Beyin Sağlığı Merkezi’nden baş yazar Dr. Abidemi Otaku, “Bu alanda daha fazla araştırma yapmamız gerekmekle birlikte, kötü rüyaların ve kabusların önemini belirlemek, rüyalarında değişiklik yaşayan bireylerin ileri yaşlarda tıbbi yardım almalıdır” dedi.

3 BİN 818 KİŞİ İNCELENDİ

Yeni çalışmada, ABD Erkeklerde Osteoporotik Kırıklar Çalışması’ndan 67 yaş ve üzeri 3 bin 818 erkekten alınan veriler kullanıldı.

Araştırmanın başlangıcında erkeklerin hiçbirinde Parkinson yoktu ve onlara kötü rüyaların sıklığı soruldu.

Haftada en az bir kez kötü rüyalar bildiren kişiler, çalışmanın sonunda Parkinson hastalığı teşhisi konma olasılıklarının daha yüksek olup olmadığını görmek için takip edildi.

Yedi yıllık bir takip sonrasında, çoğu araştırmanın ilk beş yılında olmak üzere 91 Parkinson vakası teşhis edildi.

KÖTÜ RÜYA GÖRENLERİN OLASILIĞI ÜÇ KATTAN FAZLA

İlk beş yıl içinde sık sık kötü rüyalar gören kişilerin Parkinson hastalığına yakalanma olasılığı üç kattan fazlaydı.

Parkinson’s UK’de araştırma iletişim müdürü Dr. Katherine Fletcher, “Parkinson’lu birçok kişinin uyku ve gece sorunları yaşadığını biliyoruz. Araştırmalar genellikle hastalığın erken evrelerinde teşhisten önce ortaya çıkabilecek semptomlara odaklandı, çünkü bunlar gelecekte kimlerin Parkinson geliştireceğini tahmin etmemize yardımcı olabilir” diye konuştu.

Fletcher, “Önceki araştırmalar, rüyaların gerçekleştiği, hızlı göz hareketi (REM) uyku bozukluğu olarak bilinen belirli bir uyku sorununun daha yüksek bir Parkinson riski ile bağlantılı olduğunu göstermiştir” derken, “REM uyku bozukluğu olanların yüzde 70’inden fazlasının durumu geliştirmeye devam edeceği tahmin ediliyor, ancak bu bozukluğun tek başına olması gelecekteki bir teşhisi öngörmek için yeterli değil” ifadelerini kullandı.