Türkiye’nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizi le politika faizi arasındaki fark 1000 baz puana çıkararak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 14 seviyesinde bulunurken 10 yıllık tahvil faizi yüzde 24,65 seviyesinde bulunuyor.
Türkiye’nin 10 yıllık hazine tahvili faizi ile politika faizi arasındaki fark 1000 baz puanı geçerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 10 yıllık tahvil faizi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz indirimine başladığı 23 Eylül’den bu yana 730 baz puan artarak yüzde 17,35’ten yüzde 24,65’e tırmandı.
Merkez Bankası Eylül’den bu yana 500 baz puan indirimle politika faizini yüzde 19’dan yüzde 14’e kadar indirirken 3 yıldan uzun vadeli tahvillerin tamamında 600 baz puandan fazla faiz artışı gerçekleşti.
23 Eylül’den bu yana faizi en fazla artan vade 6 yıl olurken, 1 ve 2 yıllık tahvillerin faizlerinde görece daha düşük bir yükseliş yaşandı. Bu dönemde 5 yıllık tahvillerin faizi 716 baz puan civarında artarken 7 yıllık tahvillerin faizi de 765 baz puan artış kaydetti.
TCMB verilerine göre 17 Aralık haftasında ortalama ticari kredi faizi yüzde 20,91 olarak kaydedildi. Böylelikle 8 Ekim haftasından bu yana ticari kredi faizlerinde en yüksek seviye görüldü. Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 18’e indirdiği 23 Eylül haftasında ticari kredi faizleri yüzde 19,50 seviyesinde bulunuyordu.
Diğer faiz kalemlerine bakıldığında ise 17 Aralık haftasında konut kredisi faizi 0,1 puan artışla yüzde 17,3; tüketici kredi faizi 0,3 puan artışla yüzde 23,5 ve ihtiyaç kredisi faizi 0,1 puan azalışla yüzde 25,2 seviyesinde gerçekleşmişti.
Kur korumalı TL vadeli mevduat ürününün duyurulduğu 24 Aralık haftasında yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarının yükseldiği görüldü.
Döviz mevduatları 24 Aralık haftasında rekor seviyeye yükseldi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 1,2 milyar dolarlık artışla 239 milyar dolar olarak kaydedildi.
Böylelikle döviz mevduatları yeni zirveye çıktı.
24 Aralık haftasında gerçek kişilerin döviz mevduatlarını azalttığı, buna karşın tüzel kişilerin döviz mevduatlarının arttığı izlendi.
Verilere göre gerçek kişilerin döviz mevduatları 430 milyon dolar düşüşle 146,1 milyar dolara geriledi. Parite etkisinden arındırıldığında bu düşüşün 136 milyon dolar olduğu görüldü.
Tüzel kişiler ise aynı dönemde mevduatlarını 1,6 milyar dolar artışla 92,9 milyar dolara çıkardı. Tüzel kişilerin döviz mevduatlarında parite etkisinden arındırılmış artış da 1,6 milyar dolar olarak kaydedildi.
Dolar/TL, hafta başından bu yana yüzde 25 civarında yükselerek 13 seviyesini aştı. Haftaya 10,74 seviyesinde başlayan dolar kuru perşembe günü 13 seviyesinin üzerinde bulunuyor.
Dolar/TL haftaya 10,74 seviyesinde başladıktan sonra yüzde 25’ten fazla yükselişle 13,40 seviyesinin üzerini gördü. Dolar/TL çarşamba gününe 11,80’den başladıktan sonra günü 12,65 seviyesinde kapatmıştı.
Türk lirası haffta başından bu yana yüzde 14 değer kaybıyla dolar karşısında en fazla değer kaybeden gelişenü ülke para birimi olurken en çok değer kaybeden ikinci para birimi yüzde 2 düşüşle Güney Afrika randı oldu.
Türkiye’nin kredi temerrüt risk primi (CSD) 562 baz puan seviyesinde bulunurken 10 yıllık tahvil faizi yüzde 24,74 seviyesinde bulunuyor.
2021’e 7,49 civarında başlayan dolar kuru sene başından bu yana yüzde 75’ten fazla yükseliş kaydetti.
Nebati: Dolardaki bu radikal düşüşten sonra bunun salınımlarının hafif gelmesi beklenemez
Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, “TL mevduat sahipleri koruma altında, yükselişten etkilenmeyecek. 18 liraya giderken ki rakamlar sürekli değişti ve yukarı doğru değişti. Dolardaki bu radikal düşüşten sonra bunun salınımlarının hafif gelmesi beklenemez. Salınımı görebiliyoruz, takip edebiliyoruz. Her şey kontrol altında.” dedi.
Bakan Nebati kur korumalı TL mevduata katılımla ilgili olarak, “Bugün 59,8 milyar lira. Bireysellerin döviz mevduatı 169 milyar dolardan 162 milyar dolara düşmüş durumda.” açıklamasında bulundu
Yabancı yatırımcılar geçen hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkan değişikliği haftasından sonraki en büyük hisse satışını gerçekleştirdi.
Yabancı yatırımcılar 24 Aralık haftasında 570 milyon dolarlık hisse satışıyla Mart ayında yaşanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkan değişikliğinden sonraki en büyük çıkışı gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcılar 26 Mart haftasında 813 milyon dolarlık hisse senedi satmıştı.
Yabancı yatırımcılar 24 Aralık haftasında 94 milyon dolar değerinde tahvil satışı da yaptı.
Yabancılar, swap piyasalarında TL varlıklarını iki hafta aranın ardından tekrar azalttı. Merkez Bankası ve BDDK verilerinden yapılan hesaplamaya göre yabancıların Türk bankaları ile yaptığı TL swap miktarı geçen hafta 453 milyon dolar azalarak 5,4 milyar dolara geriledi.
Son 4 ayda yaşanan çıkış 8,1 milyar dolar oldu. 19 Mart haftasında yabancıların swap pozisyonu 24 milyar dolar seviyesinde bulunuyordu.
17 Aralık haftasında yabancılar nette 69 milyon dolarlık hisse satarken, tahvilde ise 95 milyon dolarlık satış gerçekleştirmişti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) net rezervleri 24 Aralık haftasında düşüş yaşamaya devam etti. Net rezervler 12,2 milyar dolardan 8,6 milyar dolara geriledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerindeki hızlı gerileme devam ediyor.
TCMB verilerine göre, kur korumalı TL mevduat enstrümanın devreye girdiği 24 Aralık haftasında brüt rezervler 110,8 milyar dolara geriledi. Bir önceki hafta bu rakam 116,5 milyar olarak kaydedilmişti.
Net rezervler ise 12,2 milyar dolardan 8,6 milyar dolara geriledi.
Swap hariç net rezervler 24 Aralık haftasında eksi 55,7 milyar dolar olarak kaydedildi. Bir önceki hafta bu rakam eksi 46,7 milyar dolar olmuştu.
Altın fiyatları Omikron endişelerinin geçmesiyle gerilerken Saxo Bank stratejistleri altın için önceden direnç olan 200 günlük ortalamasının destek haline geldiğini söyledi.
Altın fiyatları Omikron’un küresel ekonomiyi önceki varyantlar gibi etkilemeyeceğine dair beklentilerle geriledi. Gram altın ise küresel altın fiyatlarındaki düşüşe rağmen dolar/TL ’deki yükselişle 700 TL’ye yöneldi.
Saxo Bank’ın emtia strateji ekibi yayımladıkları bir araştırma notunda altının 2021 ortalamasının üzerinde işlem görmeye devam ettiğini ve sonraki kritik seviyenin 1.850 dolar olabileceğini söyledi.
Altın fiyatlarının yüksek enflasyona rağmen yıl boyunca düşük seyretmesinin nedeni olarak hisse piyasalarındaki ralliyi gösteren stratejistler, “Eğer altın fiyatları 1.815 ve 1.830 seviyelerini kırabilirse hedef 1.850 dolar seviyesi kritik olacak” dedi.
Saxo Bank Emtia Araştırma Müdürü Ole Hansen ise değerli metalin 200 günlük hareketli ortalamasını kırmasından sonra bu seviyenin destek haline geldiğini söyledi.
Omikron varyantının daha hızlı yayılmasına rağmen ağır semptomlara yol açmadığını gösteren çalışmalar küresel toparlanmaya dair umutları da destekledi. Oxford Üniversitesi İmmunologu John Bell’e göre Omikron varyantı bir yıl önceki varyantlarla aynı değil ve hastaneye yatmak zorunda kalan hastaların yatış süresi de daha az. Buna rağmen dünyada Kovid-19 vakaları salı günü rekor seviyeye ulaştı.
ABD Başkanı Joe Biden’ın sağlık danışmanı Anthony Fauci ise araştırmaların yeni varyantın çok ağır semptomlara yol açmadığına işaret etmesine rağmen artan vakalardan dolayı hastanelerin dolabileceği uyarısında bulunmuştu.
Ons altın fiyatı
Ons altın geçen haftayı yüzde 1’den fazla yükselişle kapattıktan sonra bu haftaya 1.810 dolar civarında başlamıştı. Salı günü 1.820 dolara kadar tırmanan değerli metal, Omikron varyantına dair endişelerin azalmasıyla 1.801 dolar civarına geriledi.
Gram altn fiyatı
Haftaya 638 TL’den başlayan gram altın, dolar/TL’nin art arda üç gün yükselmesiyle hafta başından bu yana yüzde 18’ e yakın bir yükseliş kaydetti. Dolar/TL’nin 12,50’nin üzerine tırmanmasıyla 700 TL’nin üzerine çıkan gram altın, perşembe günü 736 TL civarında bulunuyor.
2020 yılının büyük kısmını yükselişle geçirdikten sonra 2021’de neredeyse 70 bin dolara ulaşan Bitcoin yılın genelinde yükseliş ivmesini kaybetmiş gibi gözüküyor. Peki en büyük kripto para 2018-2020 yılları arasındaki durgunluk dönemine geri mi dönüyor?
Bitcoin fiyatları, ivmelenme hareketlerini daha iyi gösteren logaritmik ölçekte değerlendirildiğinde 2020 yılından sonra kripto paranın fiyat döngüsünde 2018-2020 arasında yaşanan durgunluğa benzer bir yavaşlama görülüyor.
ABD’deki başkanlık seçimleri sonrasında yükselişe geçen Bitcoin, Kasım 2020’de aşı haberlerinin çıkmasından da destek bularak büyük yükselişine başlamıştı. ABD borsaları ve Bitcoin 2021 yılının büyük bir kısmında pozitif bir ilişki içerisindeydiler.
Haziran ayından bu yana hep aynı yönde hareket eden Bitcoin ve S&P 500, 6 ayın ardından ilk defa Aralık’ta ayrışmış oldu. Hazirandaki ayrışma sonrasında Bitcoin’in S&P 500 ile 30 günlük korelasyonu 7 Temmuz’da negatife dönmüştü.
Bitcoin 10 Kasım’da tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştıktan art arda 5 hafta düşüş kaydederek 200 günlük hareketli ortalamasının sınırına gerilemişti. En büyük hacme sahip kripto para sonrasında finansal piyasaların genelindeki olumlu havayla beraber 51 bin doların üzerine tırmanarak iki haftanın en yüksek seviyesine çıkmıştı.
İzmir Tempo sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
444 SEO Reklam Yazılım Tasarım London Smartic Pro Agency Kurumsal SEO Hizmetleri
